Powered By Blogger

7 Ocak 2015 Çarşamba

Yollarımızı ayırmanın vakti geldi prensim. Milena gibi sevildin, sana onlarca mektup yazdım. Bu da son olanı. Söz veriyorum sana bu son mektup. Artık saçma sapan tiripler atan, yok yere kıskançlık yapan birisi olmayacak hayatında. Bunu diğer ayrılıklarımız gibi sanma sakın. Güçlüyüm, karalıyım. Bu sefer omuzlarımda ki bütün yükü atacağım. Taşıyamıyorum artık, bana yardım edende yok zaten. Onca yükün altında ezildim. Dinlenme vakti artık prensim. Ayaklarım yorgun, ellerim yorgun, kalbim, zihnim...
Alışırım ya. Beni de mera etme. Gerçi sen beni ne zaman mera ettin ki? Sen kendinden başka kimseyi düşünmezsin. Senin olayın bu. Er ya da geç bitecekti, sonu böyle gelmiş demek ki. Sabrettim direndim, gururumu ayaklar altına aldım, ağladım, zırladım ama buraya kadarmış. Bambaşka bir umutla bekledim seni. Küçük bir çocuğun babasının işten dönmesini bekler gibi heyecanla bekledim, beni sevmeni. Umutla bekledim! Ama boşunaydı bekleyişlerim seni. Boşu boşuna bekledim. Geldim sana yenildim, kimse yokmuş gibi sana yenik düştüm! Sana bıraktım kendimi, sana açtım bir tek bütün kapılarımı, sana ait olmak istedim, bir tek sen ol istedim... Çok mu şey istedim? Alt tarafı sevecektin lan beni, çok mu lan bu!!!! Ben sen de kendimi kaybettim. Allah'ım sen oldun, taptım ulan ben sana, ekmeğim sen oldun, suyum desen sen! Şimdi kanasamda kazıyorum seni içimden. Tükendim be adam, tükettin. Tam üç yıl sevdim seni, aralıksız, berrak, şiddetli. Su gibi temiz sevdim seni ama buraya kadarmış kan kokan hikayemin kahramanı. Mutlu sonla bitmedi, son da sayılmaz ama neyse.
Sen dokundukca alev alıyordu tenim. Canım çok acıyordu. Canım öyle acıyordu ki... Senin evinden her çıktığımda hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Pişman değilim kesinlikle ama keşke öyle dokunmasaydın prensim. Artık gözlerimi kapattığımda vücudunu görmek istemiyorum. Boynun, omuzların..
Merak ettiğim bir çok soru var: "seni sevdiğimi bile bile neden bana dokundun?", "beni sadece cinsel obje olarak mı gördün?",  "hiç mi düşünmedin beni?", "yaşadıklarımızdan pişman oldun mu?"....
Başka türlü nasıl bitirebilirdim bilmiyorum. Bana kızma olur mu?  Bundan on yıl sonra bile beni güzel hatırla. Hiç değer vermedin bari kızma. Benden çok şey aldın ve ben kızmıyorum sana. Helal olsun sana ne diyeyim ki? Bunları oku ve içimde yaşattığım seni gör. Her satırını oku. Bedenimden iğreniyorum artık. Kendimden nefret etmemi sağladın. Ben bana aşık olmayan bir adamın altına yattım! Ne kadar iğrenç, ne kadar ucuzca, iğrenç bir duygu!
Kaç kere yenik düştüm sana, kaç kere affettim seni, kaç kere kendimi ezdim geçtim?!!! Ben isterdim ki ellerim ellerinin içinde olsun, sürekli ten tene, can cana olalım. Şimdi dön bak bir geriye üç beş fotoğraf bile yok sildim hepsini. Ne var biliyor musun geride? Hayal kırıklığı ve boşa geçen koca üç yıl. Seni öyle büyüttüm ki gözümde, kusursuzdun. Bütün doğrular sendeydi, asla yanlışın olamazdı. Şimdi bakıyorumda bütün kusurlar sendeymiş. Ben yanlışı sevmişim, yanlışı seçmişim. Bir yanlışı seçtim bütün doğrularım silindi.
Yüz yüze konuşup bitirmek isterdim üç yılın hatırı var ama ben senin gözlerine bakarsam vazgeçerim. Şimdi bütün fazlalıklardan kurtuldum. Kuşlar gibiyim, uçabilirim. Kuşlarda mutluluktan uçmuyor, gitmek için uçuyorlar. Yaşandı ve bitti. Tutma ellerimi artık, dönme sakın. Sen dönersen ben yine yenik düşerim. Yine umutlanırım. Canım yanıyor ama beni öldürmeyen, güçlendirir.

Her neyse...
Gideni hoş görmek gerek. Bana yaşattığın acılar için çok teşekkür ederim. Öldürmek için beni seçtiğin, en güzel yıllarımı harab ettiğin için teşekkür ederim. Saçlarımı kestirmeme neden olduğun için çok teşekkür ederim. Teşekkür ederim, neni paramparça edip, iki kere intihara kalkıştırdığın için.
Yaşattığın her şey için çok teşekkür ederim
                                                           İYİ Kİ VARDIN.

6 Ocak 2015 Salı

Yanından ayrılamazken, çok uzaklara gitmeye alıştırıyorum kendimi. Başka bir şey istemiyorum, hayat çok zor yeni farkına varıyorum. Sensiz hayat çok zor, gündüzler zor, geceler desen tam bir işkence. Kalsam olmuyor, gitsem hiç olmuyor. Ne yapayım ben? Seni sevişirken bile özlerken ben ne yapayım? Sen gitme, seni suçlamayayım,bütün suç yine benim olsun diye tamamiyle ben bitirmek istiyorum. Bugün okulda koridorda beni izledin ya ne bileyim bir tuhaf oldum. Hala bir umut var ben sana bu yazıyı vermeden belki beni seversin diye. Ama sana bunları verdikten sonra, sen bunları okuduktan sonra hiçbir önemi yok. En çokta ellerimi kirli sakallarında gezdiremeyeceğime üzülüyorum. Boynundan öpemicem mesela artık. Deli gibi özlicem belki yine intihara falan kalkışırım ama ölmem yani sorun yok, daha önce denedim olmadı şanssız insanım ben zaten ne istediysem olmadı. Hayatımı sikip attın, ölmüşüm çok mu? Arabesk müzik dinlemeye başladım, içki nedir bilmeyen ben alkolik oldum, sigaraya başladım, ağzımdan küfür eksik olmuyor, herkesten iğreniyorum... Biri bana dokununca elleri falan değince ürküyorum, sürekli kusuyorum, ağlamalarımı saymıyorum bile. Peki ben bunları hak edecek ne yaptım? Sadece seni sevdim, bir tek seni sevdim lan ben. 
Seni yıllarca aramasam belki aklına bile gelmem. Beni bu kadar umursamayan bir insana bu duygular çok fazla. Belki de ben senin götünü kaldırdım. Ben seni bu kadar düşünmeseydim rollerimiz olduğundan daha farklı olacaktı. Ne desen içimde büyütüyorum. Kafamda kuruyorum, yok yere de üzüyorum kendimi. Sen suçlu değilsin, bütün suç benim. Şimdi saatler, günler karma karışık ne olur artık bitsin. Dayanamıyorum daha fazla.
Ne güzel demiş bestekâr Avni Anıl :
"Öyle dudak büküp hor gözle bakma 
Bırak küçük dağlar yerinde dursun 
Çoktan unuturdum ben seni, çoktan 
Ah bu şarkıların gözü kör olsun 
Güzelsen güzelsin, yok mu benzerin 
Goncadır ilk hali bütün güllerin 
Aklımda kalmazdı yüzün, ellerin 
Ah bu şarkıların gözü kör olsun 
Bir gülüşün var ki, kaş çatar gibi
En sıcak sözlerin azarlar gibi
Hiç bağlanır mıydım çocuklar gibi
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
Sonunda tuz bastım gönül yarama
Nice dağlar koydun, nice, arama
Seni terkedip de gitmek var ama
Ah bu şarkıların gözü kör olsun"

4 Ocak 2015 Pazar

Yavaş yavaş vedalaşıyorum seninle. Seni içimde sindiriyorum. Son günler, acele etmiyorum ama sıkıldım artık. Güzel olan her şey çabuk bitermiş, iki yıldan fazla oldu ama iki hafta gibiydi. Biz bittik. Artık istediklerimi bulamıyorum sende. Sen hak etmedin hiç beni. Rüyalarıma başkaları giriyor artık, düşünebiliyor musun? Seni bilinç altım bile silip atmışken yaşatamıyorum içimde seni. İstersen gözümün önünde başka kızlarla seviş canım acımaz artık. Acı bir yerden sonra hissedilmiyor, kalbim nasır bağladı. Üzgünüm ama hissedemiyorum artık, dokununca bambaşka rüyalara dalmıyorum. Ölümsüz bir aşk aramıyorum kesinlikle ama istediğim kişi de sen değilsin. Boşunaymış bunca çaba. Boşu boşuna üzmüşüm ben kendimi. Konuşamazdık mesela seninle hiç. Sen süt dökmüş kedi rolüne girerdin suçluyken suçsuz duruma düşürürdün kendini. Ya da bağırır laf sokar sustururdun beni. Ben de içimde ne var ne yoksa bütün bütün burada döktüm. Şöyle bir baktım kendime, etrafıma ben bataklıktayım çırpınıyorum çırpınıyorum  ne fayda daha çok batıyorum. Yeri dolmayan hiç kimse yoktur. Senin de yerin dolar elbet.
Şimdi kendimi bilmediğim bambaşka bir hayata hazırlıyorum. "Mutlu musun peki böyle?"diye sorarsan, belki mutlu değilim ama gülmeyi hatırladım. Ben gözlerimi kapattığımda fazla uzağa gitmeyecek birini istiyorum. Seninle sevişirken bile aramızda kilometreler vardı. Ben kendimi sana ait hissedemedim hiç, yanında güvende hissedemedim. Hep bir korku vardı içimde acaba bu sefer ne için kavga edicez diye. Keşke böyle olmasaydı, keşke üç yıl öncesine geri dönüp bu hale gelmemizi engelleye bilseydik. keşkee, keşke...
İyi ki vardın, kesinlikle zerre kadar pişman değilim, en iz bırakan anılarımsın sen. Acı bir anı. Şimdi bomboş bakıyorum etrafa, "ben varım" diyen hiç kimsem yok. Bir boşluktayım. Haberin yokken senden ayrılıyorum düşünsene ne kadar bitik bir haldeyim. Olmayacak bir hayaldi zaten benim kurduğum, içinde sen olan. Mutlu olmak istedim sadece, benimki sana karşı duyulan en büyük aşktı. Ne bilim işte hep seni istedim, bir seni istedim o da olmadı. Sen arkanı döndüğünde hep ben vardım, sığınacağın limandım ama ben? Ben dönüp baktığımda kimsem yoktu, herkesi geçtim sen yoktun! Ve anladım ki yanındayken mutlu olduğum zamanlar benim en mutsuz olduğum anlarımmış.
Artık ben de yokum, bil istedim.

2 Ocak 2015 Cuma

Artık sadece beni güldürüyorsun, ağlamıyorum artık. Çok sıkıldım ya konun açılınca bile sıkılıyorum. Ne bilim önceleri sürekli senden söz etmek isterdim ama şimdi içim daralıyor. Kene gibi yapıştın hayatıma ve bu artık çok sıkıyor. Sene sonunu iple çekiyorum. Galiba bekleyemicem sene sonunu. İlk yazdıklarıma bakıyorum ne kadar saf bir aşıkmışım. Aynı şeyleri hissetmiyorum. Git istiyorum, gidim istiyorum. Beni bu hale sen getirdin, sana kocamann bir alkışşşşş. Güçlendim belki de fark ettim de sana içimde bir yer yok artık. Ne bileyim bana zevkten başka bir şey vermiyorsun artık. Seninle aynı duyguları hissediyorum artık. Geçen seviştikten sonra sarıldın ya hani omuzumdan falan öptün o zaman tüylerim diken diken olmadı mesela.
Ne bilim işte git artık. Sen benim hayallerimde ki adam değilsin. Sadece canımı acıttığın için bağlanmışım sana. Git işte arama sorma mesaj atma. Görüşmeyelim. Kokunu unutmak istiyorum, ezberlediğim vücudunu unutmak istiyorum. Birbirimize bedenlerimizden başka verecek hiçbir şeyimiz olmadı, iğreniyorum artık vücudumdan. Sen hiçbir zaman bana bir şey hissetmedin, düşünmedin bile. Laflarının nereye gideceğini bilmeden konuştun, kırdın, paramparça ettin. Yeni yeni topluyorum kendimi. Başkaları için heyecanlanabiliyorum artık.  Yani artık olsan da olur, olmasanda. Pişman olacağımı da düşünmüyorum. Sürekli küsüp barışıyoruz laçkalaştı artık. Değişiyorum. Ben seni tam üç yıl bıkmadan bekledim. Artık pes ediyorum. Sonu yoktu bunun, nereye kadar böyle devam edecekti ki zaten? Geceleri dua etmeyi de bıraktım, seni istemiyorum Tanrı'dan artık. Artık beni sevsen de bir şey değişmez. Değişen benim.
Sen benim hayalimdeki adam değilsin, rüyalarımı süsleyen prens değilsin. Bunu geçte olsa anladım. Benden çok şey aldın ama canın sağ olsun. Bundan sonrası kendimi kandırmak olur. Ne diyelim sağlık olsun. Yok hayır sana benden bir daha.

30 Aralık 2014 Salı

Buluşmadan önce kararlaştırdık daha ileriye gidecektik, daha çok şey yaşayacaktık ne bilim duş falan alacaktık işte birlikte. Olmadı. Nasıl sinir oldum. Yorgunsan buluşmicaz ya da sevişmicez arkadaşım. Beş dakikada bitti, böyle heyecan mı olur?!! Bambaşka olsun diğerlerinden farklı olsun istedikçe basitleşiyor, o basitleştiriyor. Neymiş yorgunmuş, geçen gece çok içmiş, futbol oynamış, her tarafı ağrıyormuş... Birlikte evden çıkarken yine iç içe girdik kavga ettik. Olaysız günümüz geçse dişimi kıracam zaten. 
Bugün okuldan çıkışta Leyzan'ın abisi ameliyat olmuştu hastaneye gittik. Allahım hastaneye bir girdim karşıdan biri bize doğru yürüyor. O nasıl bir yürüyüşşşşşşş!!????? Siyah ceket, boynunda mavi bir fular, siyah botlar, boy pos desen 187 falan. O an oraya niye geldiğimizi şaşırdım. Leyzan'ın kuzeniymiş "ben arabayı getiriyorum iniyorlar" dedi. Demekki bizim gittiğimiz hastanede ameliyat edememişler başka hastaneye sevk ediyorlarmış. Arabasını getirdi neyse biz de bindik durağa götürecekti bizi de. Yolda gelene kadar çocuğu izledim, ceketiyle fularını arkaya uzattı, güneş gözlüklerini taktı.. Heyyytt dedim çok sexii :DD::d:d Eridim ya çok karizmatikti. O an anladım ki başkaları için heyecanlanıyorsam bizim hikaye bitmiş demektir. Benim için bitmiş de haberim yokmuş.  Ve canım yanmıyor, belki de alıştı bünyem acıya. Demek ki zamanla soğuyormuş insan. Kim senin gibi olur bilemem, hakkını yemek istmem. Belki dokunduğum kimse senin gibi olmayacak ama artık soğudum prensim.

28 Aralık 2014 Pazar

Teninin sıcaklığını özledim prensim.. Bir aydır sevişmiyoruz. Farklı şeyler istiyorum artık, daha heyecanlı şeyler, unutamayacağımız anlar, iz bırakacak şeyler yaşayalım istiyorum. Yetmiyor bunlar, zaten hep ben senden çok daha fazlasını istiyorum ama cesaret edemiyorum. Resmen delilik bu yaptığımız ama zaten aşkı aklı başında olan insanlar yaşamaz. Artık sana dur demicem, kendimi sana bırakıyorum. Tadını çıkaralım artık, zamanımız az. Bu yıldan sonra belki de bir daha karşılaşmayacağız bile.Vay bee böyle bitecekmiş demek.
Bugün doğum günün, söyleyecek bir şey bulamıyorum ki. Seni anlatacak bir söz bulamıyorum. Hayatıma girmenin mutluluğunu anlatacak, sana olan sevgimi, var oluşunu, gülüşünü, bakışını... Seni anlatacak ne bir söz, ne de bir kelime var artık. Ne desem az kalıyor yanında. Artık bitmesini tüm kalbimle istiyorum. Tükendim artık. Ne bir söz kaldı, ne de ben.
Seni saklarım, saklayabildiğim kadar. İki yıldır içimde büyütüyorum bunları, kimseye de anlatamıyorum. Gelip sana da dökemem ya içimi. Bu sır beni boğuyor artık. Seni de sıkmıyor mu? Ben senden önce hiç bu kadar canımın acıdığını hatırlamıyorum. Acıtır mı bilemem başkası, senden sonra. Belki dalga geçersin bunu okurken "salağa bak ne yazmış be", "alt tarafı sevişiyorduk ne abartmış amk." falan ne bilim biri bana böyle bir şey yazsa belki bende dalgaya vururdum.
Belki seninde karşına birgün bir durakta, kütüphanede, markette belki de bir caddede yüreğini ağzına getiren biri çıkar. İşte ozaman onun peşinden git. Pişman olma hiçbir şeyden ne düşünüyorsan yap saçma olur falan diye geçiştirme hayat böyle güzel. Umarım birgün benim ne hissettiğimi anlarsın, yıllar sonra olsa bile. Yürüdüğümüz yollardan geçerken beni hatırla, başını yastığına koyduğun da ben geleyim aklına bir kerede yıllar sonra olsa bile. Güzel hatırla beni.
Çok teşekkür ederim. Bana sayılı olan günlerde sonsuz mutluluğu verdin.

26 Aralık 2014 Cuma

İki gün sonra doğum günün prensim. İyi ki doğdun da keşke karşılaşmasaydık ya da karşılaşsak bile böyle olmasaydı keşke. O değilde iyi ki tanıdım seni, hayatın ne olduğunu öğrendim, büyüdüm belki de. Beni büyüttün. İyi ki tanıştık da ben şu küçük kız triplerinden çıktım, lan iyi ki girdin hayatıma valla bak ne kadar üzsen de, siklemesen de iyi ki tanıştık. Neyse çok şımarma alt tarafı doğum günün iyi ki doğdun işte.
O instagramdaki kız kim lan beni katil mi edecen sen beni. Oruspu çocukluğu yapma! (annene lafım yok. Zaten oruspu çocukluğu ruhtadır. ruhun oruspu çocuğu yani ailenle ilgisi yok! Beni okulda arkaya çekiyon cilveleşiyoz oynaşıyoz sonra gidiyon başka kızlarla fotoğraf atıyon. Oğlum bak delik deşik ederim beni kıskançlık krizlerine sokma! Deli oldum bak. Neyse amk niye kıskanıyorum banane, bitecek zaten. Sıkıntıya gerek yok. Ama bir daha görmeyim bak sikerim belanı.
Bıraktım ya artık, saldım seni, valla siklemiyecem seni oğlum, götünü çok kaldırdım ben senin. Senin götün yer çekimine karşı koyamıyor artık. Tuhaf oldun, kodun bozuldu be. Azıcık vaktimiz kalmış şurda zaten sınav zıkkımı yüzünden çok görüşemiyoruz, bir de piçlik yapma!
Pazatesiyi büyük bir heyecanla bekliyorum, aslında çekiniyorum biraz ama olsun artık ya salıcam kendimi. Sana ait olmak istiyorum artık tamamiyle. Sanki bana ilk defa dokunacakmışsın gibi heyecanlıyım. Sadece biraz daha derinlere ineceğiz ama ne bilim heyecanlanıyourm. Bir iz kalsın istiyorum, büyük bir iz, belki de bir leke. Ne olursa olsun senden olsun. Seninle bağları kopardığımız dönemde Fındık Burunlu'yla çıkmıştım ya işte o hayatımın en büyük hatasıydı. Senden sonra beni öpen tek kişi o ne bilim kendimden iğreniyorum. Keşke zamanı geriye alabilsem.